Edirne’nin Meşhur Yerleri

Edirne doğasıyla ve tarihi dokusuyla Marmara Bölgesi’nin en güzel şehirlerinden biridir. Edirne Büyük İskender’den Bizans’a, Bizans’tan Osmanlı’ya kadar birçok medeniyetin kültürünü ve izlerini barındırmaktadır.

Osmanlı İmparatorluğu’nun 2. başkenti olan Edirne, geçmişte taşıdığı önemi günümüzde de yansıtmaktadır. Balkanların geçiş kapısı olan Edirne, Tunca ve Meriç nehirlerinin yanı başında, Yunanistan sınırında, güneyinde Tekirdağ, doğusunda ise Kırklareli şehirleri bulunmaktadır. Bugün sizlere Edirne’nin en meşhur yerlerinden bahsedeceğiz.

Edirne’de gezilmesi gereken ilk yerlerden biri şüphesiz Osmanlı mimarisinin etkileyici yapılarından biri olan Selimiye Camidir. Mimar Sinan’ın ustalık eserim dediği Selimiye Camii, Edirne’ye ziyaretinizde mutlaka görmeniz gereken mimari yapıların başında yer almaktadır. O dönemin padişah II. Selim, rüyasında gördükleri üzerine bir cami yaptırmak istemiştir ve bu görevi Mimar Sinan’a vermiştir. Yaklaşık 6 senede tamamlanan cami, İstanbul’da yer alan Ayasofya kadar ihtişamlıdır.

Selimiye Camii’den sonra, turistlerin en çok ilgi gösterdiği  1447 yıllarında tamamlanan Üç Şerefeli Cami, ismini minarelerden almıştır. Felçli Mimar olarak bilinen Mimar Müslihiddin’in bir eseri olan bu yapının adı Evliya Çelebi’nin ünlü kitabı Seyahatname de geçmektedir. Osmanlı döneminde genellikle kare şeklinde yapılan camilerin aksine bu cami dikdörtgen biçiminde olan Selçuklu camisi izlenimini vermektedir. Edirne’nin meşhur diğer camilerine ait detaylı bilgileri aşağıda bulabilirsiniz

Yine bir Mimar Sinan eseri olan ve Kapalı Çarşı olarak adlandırılan Alipaşa Çarşısı, Osmanlı döneminde ticaret ağındaki güvenliğinin sağlanması adına yapılmıştır. Zamanında yaklaşık 100 bekçi tarafından korunduğu söylenen bu çarşı, değerli eşyalar satan dükkanlarla doluymuş.

Ancak 1992 yıllarında çıkan yangınla zarar görmüştür ve ihtiyaç duyulmasına rağmen 5 yıllık bir restorasyondan sonra tekrardan hizmete başlamıştır. Çarşıda halen çeşitli küçük dükkanlar yer almaktadır.

Alipaşa Çarşısından sonra, en yoğun turist bulunan yer Saraçlar Caddesi‘dir. Araç trafiğine kapalı olan Saraçlar Caddesi, eski dönemlerde koşum takımı satan dükkanların yer almasından dolayı bu adı almıştır. Ancak günümüzde adı Edirne Çarşısı olarak bilinmektedir.

Zaman zaman konserlere de ev sahipliği yapan bu caddede birçok kafe, restoran ve mağaza bulunmaktadır. Halen nostalji esintileri görebileceğiniz Saraçlar Caddesi’ne uğrayarak Edirne’nin gerçek ruhunu hissedebilirsiniz. Mutlaka gezmenizi önerdiğimiz diğer çarşıları aşağıda derledik:

Üç Şerefeli Cami’ye yakın bir konumda yer alan Edirne Sokullu Hamamı, ismini Sokullu Mehmet Paşa’dan almaktadır. Mimar Sinan’ın eseri olan hamamın yapısı iki ayrı girişi şeklinde planlanmıştır. Erkeklerin ve kadınların ayrı bölümlerden giriş yaptığı hamam, halen aktif olarak kullanılmaktadır.

Erkekler 8.30 ile 23.00, kadınlar ise 9.00-17.00 saatleri arasında hizmet vermektedir. Arzu edenler Edirne Sokullu Hamamı’nda turistik bir gezi planlayabilir. tercih edebileceğiniz diğer meşhur Edirne hamamları :

Kanuni Sultan Süleyman döneminde sadrazamlık yapmış olan Rüstem Paşa’nın isteği ile yaptırılan bu Rüstem Paşa Kervansarayı sahip olduğu güzelliğin mimarı tabi ki yine Mimar Sinan’a aittir.

Tuğla süslemeli kapı pencereli ve kemerleri ile enteresan bir görünüme kavuşan Rüstem Paşa Kervansarayı, 1972 yıllarından sonra otel olarak hizmet vermektedir. Otele dönüştürülen onarım çalışmalarının başarısından dolayı Ağa Han Mimarlık ödülüne layık görülmüştür. Edirne ili pek çok alanda olduğu gibi,  önemli tarihi kervansaraylara ev sahipliği yapmaktadır. Onlardan bazıları:

Her yeri tarih kokan böyle bir şehirde, elbette turistler için pek çok müze de bulunmaktadır. Onlardan başlıcası Edirne Kent Müzesi ‘dir. Selimiye Camii’nin karşısında yer alan Hasan Ağa Konağı’nda hizmet vermekte olan Edirne Kent Müzesi’nde şehrin tarihi hakkında detaylı bilgiler edinebilirsiniz. Edirne Kent Müzesi’ne ziyaret ederek bütün değerleri ile tek tek görebilirsiniz. Türkçe başta olmak üzere İngilizce, Yunanca, Bulgarca ve Arapça dillerinde sesli rehber anlatımları yer almaktadır. Müzeye giriş ücreti 5 TL’dir.

Şükrü Paşa Anıtı ve Balkan Savaşı Müzesi dier önemli müzelerden birisidir. 1913 Balkan Savaşı’nda şehit olanlar askerlerin adına yapılmış olan bölgenin içerisinde savaşta fedakarlıklarda bulunan Şükrü Paşa’nın mezarının yanı sıra savaş dönemine ait eşyalar müzede sergilenmektedir. Edirne ilinde yer alan ve her turistin mutlaka uğraması gereken diğer müze ve sergiler:

Tarihi kadar, doğası da mükemmellikler barındıran Edirne ilinde, pek çok nehir ve onları aşan tarihi köprüler bulunmaktadır. Edirne’ye geliyorsanız görülmesi gereken bir başka yapı Meriç Köprüsüdür. 1847 yıllarında yapımı tamamlanan köprü, Osmanlı döneminden bu zamana kadar kalan en yeni eserlerden biridir. Sembolik olarak medeniyetleri, kültürleri ve dinleri birbirine bağlayan Meriç Köprüsü’nün manzarası görülmeye değerdir. Meriç köprüsü dışında Edirne’de yer alan Beyazıt ve Gazi Mihal Köprüsü de görülmesi gereken yerler arasındadır.

Meriç ve Tunca Nehri

Edirne’de Tunca ve Meriç nehirleri Sular Kenti olarak adlandırılan Edirne’nin en önemli iki nehridir. Bu nehirlerin çevresinde dinlenme tesisleri yer alır. Meriç Nehri, Bulgaristan’dan başlayarak Edirne sınırlarından ülkemize girmektedir. Ayrıca Yunanistan ile olan sınırımızın bir bölümünü de oluşturmaktadır.